Şiirden Masala

Melih Cevdet Anday

Kolları Bağlı Odysseus

kitabından

Ey çocukluk, mutluluk simyacısı !

Alevini bul getir yanmış bakırın 

Batı bulutundaki alı indir yere 

Ne oldu tomurcuğun içindeki ısı 

Kırmızı yıldızla mı damladı altın 

Saydam sapını özündeki ambere?

Bul getir korkusuz büyücü, gizcibaşı!

Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar, bir yerlerde bir mutluluk simyacısı varmış. Çocukların mutluluğundan beslenirmiş bu simyacı. 

Kahkahaların yarattığı alevleri bulup getirir, kırmızı yıldızlarla besler, dünyaya şen kahkahalar gönderirmiş. 

Tüm çocuklar gülsün istermiş, tüm büyüklerde onlara masal anlatsın, onları masallarla beslesin diye didinip dururmuş.

Gizcibaşı girince devreye bütün dünyadaki kahkahalar susmuş. 

Kahkahalar susunca karanlık çoğalmış.

Sadece tek bir kırmızı yıldız kalmış dünya üstünde. 

Mutluluk simyacısı deretepe düz gitmiş, iki yıl bir güz gitmiş ,bulup getirmek için kırmızı yıldızın peşine düşmüş.

 Kırmızı yıldızı ararken ormanın en derinlerinde bir mağarada annesiyle beraber yaşayan bir küçük kız çocuğuna ulaşmış.

Bu anneyle kızın karanlıktan da, kahkahaların bittiğinden de haberi yokmuş.

 Bütün gün ateş başında yemeklerini yer birbiriyle sohbet ederken, şen kahkahaları mağaranın duvarlarında yankılanır dururmuş.

O kahkahaları dışarı çıkarmak ya da kırmızı yıldızı içeri almaktan başka bir çözüm yokmuş. 

Yokmuş da bizim anneyle kızı hiç dışarı çıkmadıkları için korkarlarmış mağaranın dışına çıkmaktan.

Kırmızı yıldız da mağaranın karanlığından korktuğundan, içeri giremezmiş. 

Mutluluk Simyacısı günlerce dil dökmüş, dünyanın bütün masallarını bizim anneyle kıza anlatarak onları mağaranın kapısına kadar getirmeyi başarmış.

Ve mağaranın kapısına gelen anne ile kız başlamış bu sefer kendi masallarını anlatmaya.

Öyle güzel öyle ahenkli ve latif  anlatıyorlarmış ki kırmızı yıldız dayanamamış mağaranın kapısına doğru usulca yaklaşmış.

VE PUFFFFF, bütün masallar ortaya saçılmış, gökler aydınlanmış, insanlar uyanmış. Gökten yağan masalları tutan anne babalar çocuklarına anlatmış bu kadim masalları 

Masallar anlatıldıkça umut çoğalmış, kahkahalar artmış. 

Masal burda bitmemiş, yüz güldüren masal anlatanlar çoğaldıkça her yer apayadınlık olmuş.

Yüz güldürenleriniz masal anlatanlarınız çok olsun sizde anlatın siz de kahkahaları çoğaltın yeryüzünde… 

Betondan üç beyaz yıldız çıkmış. Biri bu masalı şiirden uydurana, biri bu masalı bulup dinleyene, biri de her fırsatta masal anlatanların başına tac olmuş.

Yorum bırakın