Bazen küçük aralar gerekir, boşluklar nefes almak içindir.

image
Tiyatro Medresesi’nde gün doğarken.

 

image
Akşamdan kalan sohbetin izleri, sabahın konuklarını beklerdi.
image
Buradaki sihir öyle büyük öyle büyüktü ki, bir ata bile fotbolculuk hayali kurdurabilirdi…

Gazozsaati yaşadıklarını sindiriyor sanırım. Bu medrese işi iyi güzel de, alışkanlık yapıyor ve sonrasında normal yaşama dönmek pek kolay olmuyor. Pek bi güzel şımardık ve şımartıldık aslında. Meleklerimiz, alıştırmalarımız ve dinlediğimiz masalların büyüsü hala üzerimde çok şükür. Yoksa bu yaşadığımız günlerde nasıl ayakta kalabilirdim ben bilmiyorum. Neler oluyor, dünya, Türkiye nereye gidiyor doludizgin bilmiyorum. Astrologlar uzun zamandır uyarıyordu, gökyüzü karışıcak diye. Gökyüzü karıştıkça yeryüzü daha beter oluyor. Bunca karanlığa savaşa rağmen sevgiye, aşka, umuda sarılıp dengeyi sağlamak gerek. Nasıl olacak bilmiyorum? İyi kalmak, iyilik yapmak, elinden gelenin en iyisini yapmak dışında başka ne yapabiliriz, gerçekten bilmiyorum. Korkuyorum hem de çok, gençler için, çocuklarımız için yarınlarımız için korkuyorum. Ancak korkunun ecele faydası yok deyip hem can dostum hemde çemberdaşım namıdiğer hekimanne Feray’ la küçük bir kaçamak ve seyehat planları yaparken buldum kendimi. Umutlar tükenmesin yeter ki.

image

image
Kim inanıır, aslında bulaşık nöbetinde olan masalcılar olduğumuza…

Evet bir masaldı sanki yaşananlar. Ya da biz masal olduk. Yaklaşık dört yıldır mı yoksa çocukluğumdan beri mi masala sevdalı olan ben bile masal anlatabildim, hem de kendi yazdığım masaldı. Bi gün bi yerlerde dinleyebilirsiniz umarım. Masal karelerim için Neşat Karakelle’ ye teşekkürlerimle…

Yorum bırakın